FortyFive Business Hotel&Spa’da iş seyahatlerinizde en üst düzeyde konforu sağlamak için modern ve şık tasarımlar ile sofistike konaklama birimleri sunuyoruz.
The FortyFive Business Hotel&Spa, MOSB’daki iş seyahatlerinizde şıklık ve konforu bir arada sunan, doğanın huzur veren atmosferiyle buluştuğunuz bir nokta. En iyi hizmeti sunmak için tasarlanmış modern yapısıyla siz değerli konuklarımızın konaklama deneyimini unutulmaz kılıyor.
İş hayatının yorucu temposundan uzaklaşmak için tam donanımlı sauna, spa, Türk hamamı, fitness merkezi ve açık yüzme havuzu gibi olanaklarımızı keşfedin ve zinde kalmanın keyfini çıkarın.
Manisa’daki en yeni ve şık otel olarak öne çıkan FortyFive Business Hotel & Spa, MOSB’nin Türkiye’nin en modern ve çevre dostu endüstri bölgesi olması nedeniyle, iş seyahati yapan konuklar için mükemmel bir seçimdir. Ayrıca Manisa’nın merkezinde olması sayesinde, şehir merkezine ve doğaya kolay erişim sağlayarak, iş gezisindeki konukların stresli iş hayatından uzaklaşıp rahatlamalarına olanak tanır.
Otelimizde konaklayan konuklar, dünya mutfağından lezzetli yemeklerin tadına bakabilecekleri, spa merkezinde rahatlayabilecekleri ve Manisa’nın güzelliklerini keşfedebilecekleri unutulmaz bir konaklama deneyimi yaşayacaklardır. MOSB ise, birçok iş merkezini barındıran Türkiye’nin önde gelen organize sanayi bölgelerinden biridir ve otelimiz de MOSB’nin tam kalbinde yer almaktadır.
Batı Anadolu’da Spil Dağı ile Gediz Nehri arasında yer alan Manisa, İzmir’e 36km uzaklıkta Ege Bölgesinin önemli şehirlerinden biridir. Homeros’a göre ilk yerleşim, Truva savaşlarından dönen Magnetler tarafından M.Ö.XIV. yüzyılda kurulduğu sanılmaktadır. Hitit, Aka, Frigya, Lidya, Hellen, Roma ve Bizans egemenliklerini yaşayan Manisa’nın antik çağdaki adı Magnesia’dır.
İzmir-Ankara Karayolu üzerinde Manisa şehir merkezine 70km mesafede bulunan Sardes Lidya Devletinin başkenti ve M.Ö. VI ve VII. Yüzyılda, ekonomik ve politik büyük bir güce sahipti.
Hellenistik döneme ait Artemis tapınağı, Mermer Avlu-Gymnasium Kompleksi ve M.S. 17 yüzyılda yapıldığı sanılan Sinagog görülmeye değerdir. UNESCO Dünya Mirası geçici listesinde bulunan bu alanda, ayrıca incil’de adı geçen 7 kiliseden birisi bulunmaktadır.
Batı Anadolu’da Spil Dağı ile Gediz Nehri arasında yer alan Manisa, İzmir’e 36km uzaklıkta Ege Bölgesinin önemli şehirlerinden biridir. Homeros’a göre ilk yerleşim, Truva savaşlarından dönen Magnetler tarafından M.Ö.XIV. yüzyılda kurulduğu sanılmaktadır. Hitit, Aka, Frigya, Lidya, Hellen, Roma ve Bizans egemenliklerini yaşayan Manisa’nın antik çağdaki adı Magnesia’dır.
Gediz ırmağı kıyısında Manisa’nın Salihli ilçesine Sindel mahallesi sınırları içinde 1969 yılında MTA tarafından eşine ender rastlanan Fosil İnsan Ayak İzleri gün ışığına çıkarıldı.Ayak izleri, Kula merkezli bir yanardağın çıkardığı tüflerin içinde yer almaktadır.Fosil İnsan Ayak İzleri termoluminesans (ısı yoluyla uyarılmış ışıma) yöntemiyle tarihlendirilerek 26.000 yıl öncesine ait olduğu saptandı.Bu izlerden 50 tanesi halen MTA Tabiat Tarihi Müzesinde sergilenmektedir. Bir örneği Manisa müzesinde bulunmaktadır.
Kula ve çevresi, volkanik özellikli jeolojik yapıya sahiptir. Burgaz Mevkiinde Gediz nehrinin üst kısmında ısı değişiklikleri, yağmur, rüzgar ve erozyon etkisiyle oluşmuş, peri bacaları görünümlü doğal oluşumlar görülür.
Kula jeoparkı 2013 yılında UNESCO tarafından sertifika verilerek, Türkiye’nin ilk jeoparkı olmuştur.Kula ile birlikte dünyada UNESCOjeopark ağındaki jeoparkların sayısı 100’e Avrupada 58’e ulaşmıştır.
Manisa’nın Yunusemre ilçesinde bulunan merkeze 49 km uzaklıktaki antik Aigai, Heredot’un bahsettiği onbirAilois kentinden biridir. 2004 yılında başlatılan kazı programı çalışmaları devam etmektedir. Kalıntılardan, Aigai’nin tarihinin Bergama Krallığı dönemine kadar indiği ve Roma döneminde önemli bir ticaret merkezi olduğu anlaşılmaktadır. Bu ören yeri İzmir-Çanakkale karayoluna yaklaşık 15 km mesafede olup, Bergama-Şakran Köseler mahallesi üzerinden ulaşılabilir.
1522 yılında, Yavuz Sultan Selim’in eşi ve Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Hafsa Sultan tarafından yaptırılan Sultan Camii, Sultan Külliyesi’ne dahildir. Darüşşifanın ilk idarecisi Merkez Efendi tarafından hazırlanan ve terkibinde çoğu baharat olmak üzere 41 çeşit madde bulunan Mesir Macunu, saray hekimleri tarafından hastalığına çare bulunamayan Hafsa Sultanı iyileştirmiş ve bu nedenle büyük ün yapmıştır.
Halk arasında yaygın inanca göre Nevruz günü bu macundan yiyenler bir yıl boyunca ağrı sızı çekmezler, yılan ve çiyan sokmalarından korunmuş olurlardı. Günümüzde Nevruz’un başlangıcı olan 21Martta başlayarak bir program dahilinde kutlanan şenlikler sırasında özellikle Mesir Saçım Töreni yerli ve yabancı turistler tarafından büyük ilgi görmektedir. Festival, 2012 yılında UNESCO tarafından ‘Mesir Macunu Festivali’ adıyla insanlığın somut olmayan kültürel mirası temsili listesine alınmıştır.
Şehrin hemen güneyinde yükselen Spil Dağı’nda yer alan Milli Park Manisa’dan 23 km’dir. 60 metre yükseklikten başlayarak zirvede 1517 metreye ulaşan Spil Dağı şehre oranla 10-15 derece kadar daha serindir. Sandıkkale, Tantalos Kalesi gibi arkelolojik, Niobe, Kybele gibi mitolojik değerleri, mağara, in, kanyon, dolin gölü gibi jeofizik formasyonları ve panoramik güzellikleri ile ülkemizin en güzel parklarından biridir.